30 Ocak 2014 Perşembe

AŞKI EN GÜZEL ANLATAN ŞİİRLER...

Duygularını öyle güzel,öyle içten anlatan şairlerimiz var ki...Aşk gerçekten hissedene şiir yazdırıyor.Okuduğum şairlerden en çok Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şiirleri yoğunlukla aşk üzerine.Aşkın çeşitli ifadelerini şairlerimizden okuyalım.

BİRGÜN ANLARSIN - ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Şiirler

Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.

BEN SENİN EN ÇOK - ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Şiirler

Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili

Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...

AŞK BAŞLAMADAN GÜZEL - ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Şiirler

Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel....

SEVGİYLE.. - ÖMER HAYYAM
Şiirler

Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede , manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin cehennemin üstündesin

Bir sır daha var , çözdüklerimden başka
Bir ışık daha var , bu ışıklardan başka
Hiç bir yaptığınla yetinme , geç öteye !
Bir şey daha var , bütün yaptıklarından başka

LAVİNİA - ÖZDEMİR ASAF
Şiirler

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia

AŞKIMIZ - YILMAZ ERDOĞAN
Şiirler

Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı;
gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi.

Hiç düşündün mü belkiyi
Belki, eline en yakışan takı benim elim.
Belki de en belli olacak yalan, benim söylediğim...
Belki sen ve belki ben...

Yoksulluk, kirden rengi tanınmayan
bir beyaz tutsaklık...
İnsan kendine iltica edebilir mi?

Ölü olarak ele geçiriliyor en sıcak insan sözleri..
Ve hüznüm bir kamu morgunda işe başladı.

OLMASA MEKTUBUN - MURATHAN MUNGAN
Şiirler

Olmasa mektubun,
Yazdıkların olmasa
Kim inanırdı
Senle ayrıldığımıza.

Sanma unutulur,
Kalp ağrısı zamanla
Herşeyi unutarak
Yaşanır sanma.

Neydi bir arada tutan şey ikimizi
Birleştiren neydi ellerimizi
Bırak bana anlatma imkansız sevgimizi
Sevmek birçok şeyi göze almaktır.

Baksana geçmişe,
Ne çok anıyla yüklü
Nerde o taverna,
Nerde sinema

Harcanmış zamanla
Yeniden yaşanmaz ki;
Geç kaldıktan sonra
Arama boşa!

SEN.. - ERHAN GÜLERYÜZ
Şiirler

Ne geceler ne gündüzler gördüm
En vazgeçilmez yeminlerden döndüm
Görmedim senin gibi sevmedim hiçkimseyi
Yapayalnızım şimdi unuttum gülmeyi.........

Sen
Vaktinden çok sonra gelen
Sevdalı bir yağmur gibisin
Çisil çisil gözlerimden......

Sen
Çıldırmış şairlerin
Titreyen mısralarında
Bahsettiği o perisin

Pencereler önünde çürürken
Senden kalan çiçekler
Hayalin gözlerimin önünde
Bize ağlıyorum.......

Pencereler önünde çürürken
O güzelim yıllarım
Hayalin gözlerimin önünde
Bize ağlıyorum...

Güneş doğduğunda başka bir şehrin sabahında olacağım
Her insanın bir öyküsü vardır ya
Benimki de böyle işte.....
Bu sabah pencereden bak
Bu koca şehri sana bıraktım
Başka bir şehrin sabahından
Başka bir dilde
Elveda....

AŞK.... - CEMAL SÜREYA
Şiirler

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

ÖZLEDİM SENİ.. - CAN YÜCEL
Şiirler

özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
'git artık' demek
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa'
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....

GİZLİ SEVDA - BEHÇET NECATİGİL
Şiirler

Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Dün yolda rastladım
Sevindi beni görünce.

Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan,
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız, bir oğlan.

Seni sordu
Hiç değişmedi, dedim,
Bildiğin gibi...
Anlıyordu.

Mesutmuş, kocasını seviyormuş,
Kendilerininmiş evleri..
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selâm söyledi.

SİTEM... - BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
Şiirler

Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.

Yar yar!..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var

BÖYLE BİR SEVMEK - ATTİLA İLHAN
Şiirler

ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

hayır sanmayın ki beni unuttular
hala arasıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkğ belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kimbilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir.

ÇOK SEVDİM BİR ZAMANLAR - ATAOL BEHRAMOĞLU
Şiirler

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların
Salmak serin sulara gövdemi
Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek...
Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi
Yağmurdan ve yalnızlıktan ürkek

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi
Hırçın ve ele geçmezce atılgan
Uysal ve usulcacık benim olan şeyi...

Çok sevdim birzamanlar, seviyorum yine de
Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada
Pırıl pırıl olanı, her zaman bir güz diriliğinde
Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...

BEN AŞKI ÖLÜMSÜZ BİLENLERDENİM - AHMET SELÇUK İLKAN
Şiirler

İstemem sevgili yüzüme gülme
Eğer ki sonunda ağlatacaksan
İstemem sevgilim ümitler verme
Sonunda dünyamı karartacaksan

Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim
Bir ömür boyunca sevenlerdenim
Ellerin ellerime değmesin derim
Eğer ki sonunda bırakacaksan

Gönüle vurulmaz asla bir kilit
Seveni öldürür kırılan bir ümit
Sevgilim yanıma yaklaşmadan git
Eğer ki sonunda ayrılacaksan

HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM - AHMED ARİF
Şiirler

Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

29 Ocak 2014 Çarşamba

AŞKI EN GÜZEL ANLATAN YAZARLAR VE ROMANLAR...

Sevgililer günü hazırlıklarımız devam ediyor.Bu günde aşkı en güzel anlatan ve yazan yazarlarımızdan ve en beğenilen kitaplarından bahsedeceğim.Bir kaç tanesini okuyup hayalinizdeki aşkı yaşayabilirsiniz.Bazen acımasız ve zor bir hayat yaşadığımız doğru.Hiç olmazsa sevgililer gününde böyle güzel kitaplar okuyarak kısa bir anda olsa mutluluğun ve romantizmin keyfini çıkarabiliriz.Zor bir günün ardından yapılan bir masajın vücudu dinlendirmesi gibi okuduğunuz bu kitaplarda ruhunuzu canlandıracak.
Aşkı en iyi anlatan yazar olarak ilk sırayı Judıth Mcnaught alıyor.Daha çok tarihi aşk romanları tarzında olan,düklerin-düşeslerin dünyasında geçen,zengin ve yakışıklı erkek karakter ile asi ve çekici kadın karakter arasındaki arzu,aşk ve çekişmeleri anlatan sıcacık romanlar. En beğenilenler;








Diğer yazarımız,Julie Garwood.Onun da romanları Judith'in tarzına çok yakın.Birinden hoşlanan diğerini de sever.En tutulan kitapları;Gelin ve Düğün.
Son çıkan Güllere sor ile Güller ve Gelinler de çok sevildi.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Güncel hayata daha yakın ve sinema tadında roman okumak isteyenlere de David Nicholls'u önerebilirim.Kitapları sinemaya uyarlanan yazar aşk ve bağlılık duygusunu öylesine içten anlatıyor ki kitabı bir türlü elinizden bırakamıyorsunuz .Dexter ve Emma benim uzun yıllar unutamayacağım karakterler. Birsoru bir aşk ise son kitabı.                                                                                                                                                    
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        Türk yazarlardan aşkı en iyi anlattığına inandığım bir kaçı;
Nermin Bezmen,Canan Tan,Vefa Enver ve Fatih Murat Arsal
Nermin Bezmen çok tutkulu bir kadın yazar.Onun kitaplarında aşk daha dişi ve daha saldırgan.Aşkı için her şeyi yapan ve aşkı-şehveti -tutkuyu doyasıya yaşayan biraz da cüretkar karakterleri var. Yaşanmış şavaşlar ve zorluklar da konuya yedirilerek harika kitaplar ortaya çıkarıyor.Yakında Kurt Seyt ve Şura dizi oluyor.Kitabı okuyanlar mutlaka diziyi izlemek isteyecektir.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                              Canan Tan ise aşkı daha kırılgan,fedakarlık isteyen  ve yüceltilmesi gereken bir duygu olarak anlatıyor.Aşkın sevgiyle içiçe olduğunu hissediyorsunuz.Sizi alev alev yakan değil de içten içe ısıtan bir duygu olduğunu hissediyorsunuz.

Onun "En son yürekler ölür" ve "Piraye"adlı kitapları beni çok etkiledi.                                                           Vefa enver ve Fatih Murat Arsal ise yeni nesil yazarlarımız.Vefa Enver,daha muzip,sempatik ve genç kız tavrıyla aşka yaklaşırken,F.Murat Arsal,daha erkeksi ve seksi romanlar yazıyor.Hakimiyeti kadının aldığı romanlar Vefa Enverden,erkeğin aldığı romanlar Murat Arsalden,okuyup yorum yapmak sizden.





28 Ocak 2014 Salı

SEVGİLİLER GÜNÜNE;" ÖZEL EN GÜZEL AŞK FİLMLERİ FRAGMANLARI"

14 Şubat sevgililer günü yaklaşıyor.Aşkın hayatın anlamı olduğuna inananlardan olduğumdan bu güne özel sayfamda bir iki değişiklik yapmak istedim.
İlk olarak o günü sevdiği ile güzel bir film seyrederek geçirmek isteyenlere hazırladım.Bu güne kadar seyrettiğim en güzel aşk filmlerinin fragmanlarını sizin için yayınlıyorum.Beğendiklerinizi şimdiden hazırlayın diye...
İYİ SEYİRLER...

The Painted Veil Trailer-duvak

Official DEAR JOHN Trailer - In Theaters 2/5

Romeo And Juliet TRAILER 1 (2013) - Hailee Steinfeld, Paul Giamatti Movi...

Dirty Dancing - Movie Trailer

Göl Evi - The Lake House (Fragman - Trailer)

Melekler Şehri Fragman (City of Angels Trailer)

GHOST TRAILER-HAYALET

Meet Joe Black Official Trailer #1 - Anthony Hopkins Movie (1998) HD

Sevgililer Günü Fragman - Valentine's Day Trailer.flv

Titanic - Official Trailer [1997]

The Notebook trailer

THE LAST SONG - Trailer-Son Şarkı

THE LAST SONG - Trailer-Son Şarkı

Aşk Tesadüfleri Sever Fragman

Sweet November Trailer-Kasımda Aşk Başkadır.

Aşk Çeşmesi Fragman - When in Rome Trailer.flv

Beni Hatırla Fragman - Remember Me Trailer.flv

MY SASSY GIRL-HIRÇIN SEVGİLİM(2008) (www.resadonya.com)

Cesaretin Var mı Aşka ? - Love Me If You Dare - 2003 - Fragman - Trailer

SERİNİN SON KİTABI:"AVCI VE GÜZEL BİR OH!..."

Melez Sözleşmeleri serisinin son kitabı "Avcı" an itibariyle bitti ve ben güzel bir serinin daha sonuna geldiğim için mutluyum.Serüvenin bol olduğu,hareketin ve heyecanın dozunu hep artırdığı ve her kitapta aşkın doyasıya yaşandığı güzel bir seriydi.Uzun olmasından dolayı zaman zaman olayların fazla dağıldığı anlar olsa da genel itibariyle okuması zevk veren bir seriydi.
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi ben 3 ve ya 4 kitaplık serileri daha çok seviyorum.Konu dağılmadan,her karaktere yeterince rol verilerek ve okuyucuyu sıkmadan gelişiyor ve bekleniyor. Seri uzadıkça bıkkınlık ve dikkat dağınıklığı oluyor.Yazarların ve yayın evlerinin buna önem vermesini diliyorum.
Son kitap hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum.Kitabın büyüsü bozulmasın.Şu kadarını söyleyebilirim;aşıklarımız ve melezler üzülmeyecek.Çok mücadele ve güzel bir son sizi bekliyor.Yazar kimseyi üzmek istememiş.Entrikadan hoşlanıyorsanız maalesef sevinemeyeceksiniz.Aşıklar,mutlu son daima sizin olacak.
Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle...

23 Ocak 2014 Perşembe

NİHAYET BİTTİ...KIŞ GÜNLÜĞÜ

Bazen Klasikler  ve edebi romanlar okumak farklı bakış açıları yakalamak için güzel oluyor.Her ne kadar daha yavaş ilerlese de yaşanmışlıklar insana gerçek hayatı anlama konusunda yardımcı oluyor.Yıllar geçse de hatta yüzyıllar geçse de bazı ihtiyaçlar ve duyguların hiç değişmediğini görüyorsunuz.
Paul Auster'in Kış Günlüğü de bize 63 yaşındaki bir insanın anıları üzerinden hayatın gerçeklerini anlatıyor.Hangi zamanda yaşarsa yaşasın çocukların yaramazlıkları,annelerin koruyucu içgüdüleri,ergenlerin karşı cinse olan ilgileri,ilk cinsel deneyim korkuları,yaş ilerledikçe gelişen ölüm korkusu ...v.b.gibi duygular hep aynı.Yine tarzlar değişse de moda,müzik ve eğlence,aşk ,para vazgeçilmezlerden.
Sizde 1950'li yıllardan günümüze zamanda ve anılarda yolculuketmek istiyorsanız bu kitabı okumalısınız.


11 Ocak 2014 Cumartesi

O mavi gözlü bir devdi...

 Nâzım Hikmet;  şair, oyun yazarı, romancı, anı yazarıdır. "Romantik komünist" ve "romantik devrimci" olarak tanımlanır. Siyasi inançları yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır.
Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nâzım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yatmıştır. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarılıp ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu işlem iptal edilmiştir. Mezarı Moskova'da bulunmaktadır.
Lakabı 'Güzel Yüzlü Şair' veya 'Mavi Gözlü Dev'dir.


Ben bir insan,
ben bir Türk şairi Nazım Hikmet
ben tepeden tırnağa insan
tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret…
Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum,
hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.
Hem bir tek elmadan, hem süpürülen topraktan, hem
zindandan dönen insan ruhundan, hem kitlelerin
daha güzel günler için savaşından, hem bir tek
insanın sevda kederlerinden bahseden şiirler yazmak
istiyorum, hem ölüm korkusundan, hem ölümden korkmamaktan
bahseden şiirler yazmak istiyorum.
demiş Nazım Hikmet memleketinden uzakta Moskova’da yaşarken.    
O hep şiirler yazdı ve tepeden tırnağa insandı. Memleket hasretiyle yanıyordu yüreği dünya şairinin.  O ideolojik kimliğinin yanı sıra bu ülkenin yakın tarihini de anlattı şiirlerinde. Davasının yanı sıra aşklarını, duygularını, özgürlüğü ve birey olmayı da anlattı şiirlerle.

ŞİİRLERDEN ÖRNEKLER...




O MAVİ GÖZLÜ BİR DEVDİ - NAZIM HİKMET
Şiirler

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
açan ev..



YİNE MEMLEKETİMİN ÜSTÜNE SÖYLENMİŞTİR - NAZIM HİKMET
Şiirler

Memleketim, memleketim, memleketim,
ne kasketim kaldı senin ora işi
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanım da sırtımda paralandı çoktan,
şile bezindendi.
Sen şimdi yalnız saçımın akında,
enfarktinda yüreğimin,
alnımın çizgilerindesin memleketim,
memleketim,
memleketim..







12 YILLIK ESARET-ÖZGÜRLÜĞÜN ÖNEMİ

Dün seyrettiğim 12 yıllık esaret filmi beni çok etkiledi.Aldığınız bir nefesin bile başkalarına bağlı olduğu bir dünyada yaşamak çok zor.Bir günde tüm varlığınızı ve özgürlüğünüzü kaybettiğiniz de aslında özgür olmanın ne demek olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.Filmi bazen ağlayarak bazen kızarak ve çoğunlukla da böyle bir yaşanmış tarih varlığına şaşırarak izledim.İnsan ırkı böyle dönemler yaşamakla hayvanlardan bile daha aşağılık olduğunu gösteriyor.Güya biz,düşünen canlılarız.Akıl ve düşünce sahibi insanlar nasıl böyle işkenceler yapabilir ki.İnsanın insana yaptığını hiçbir canlının yapmayacağına bir kez daha şahit olduğum için çok üzüldüm.
Filmde çok etkilendiğim bir söz var.
"Ben hayatta kalmak istemiyorum,yaşamak istiyorum."


İyi seyirler...



10 Ocak 2014 Cuma

YENİ VE İLGİ ÇEKİCİ BİR SERİ DAHA:BAŞKA BİR DÜNYA

Dex yayınevinden çıkan,Maxime Chattam imzalı bu kitabı başlangıçta tek bir kitap olarak düşündüm ve seri olduğunu anlayınca biraz hayal kırıklığı oldu.Seriler çok uzuyor ve bir noktadan sonra sıkmaya başlıyor.Ama kitabın konusu çok ilginç ve ikinci kitabın da iyi olacağına eminim.
Üzerinde yaşadığımız dünya,ona saygısız davrandığımızı,onu korumadığımızı ve hızla yok ettiğimizi hissederek buna karşı tedbir almaya kalkarsa ne olur?
Yetişkinler,dünyayı yok etmeden dünya onları bir canavara dönüştürse ve yeni bir hayatı ancak çocukların kuracağına inanıp onlara yaşama hakkı tanısa ne olur?
İnsanoğlu doğaya hükmederken birden her şey değişir ve doğa insana hükmetmeye başlarsa ne olur?
Dünyanın yok oluşu veya yeniden varoluşu bir anda bir fırtına ile başlayabilir mi?
İşte bu kitapta Matt ve en yakın arkadaşı Tobias bu soruların cevabını bulmaya çalışıyor.Her ne kadar hayal dünyası olsa da bence gerçeklerden esinlenerek yazılmış,güzel bir kurgu.Bizi biraz olsun geleceği düşünmeye ve doğaya saygılı olmaya çağırıyor.Fantastik macera tarzında olmasına rağmen düşünce dünyasına da hitap eden harika bir kitap.
Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle...


7 Ocak 2014 Salı

ŞAİR İNCELEMESİ:"ORHAN VELİ KANIK"

Bazen kitaplar arasına sıkıştırılmış şiirleri okumak çok hoşuma gidiyor.Yüzlerce sayfalık bir kitapta anlatılacak bir aşk-nefret-sevgi-korku ,bir iki satırla direkt size ulaşıyor ve sizi etkileyebiliyor.
Bu günkü şairim;Orhan VELİ. Okudukça hayret ettiğim bir şair.Sıradan olayları,günlük hayatı,anlık duyguları bir çırpıda şiir yapıp bizlere sunmuş.Biraz rahat ve pervasız olduğunu düşünüyorum.Bence yaşamayı gerçekten seven ve hayatın tadını çıkarmayı bilen biri.Keşke biraz ona benzeyebilsek.
Size bir kaç şiir örneği vermek istiyorum...
            GÜN OLUR
Gün olur alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda
Şu ada senin,bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır,düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar,hele martılar,
Her bir tüylerin ayrı telaş!..
Gün olur,başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur deli gibi...

           BEDAVA
Bedava yaşıyoruz bedava;
Hava bedava,bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz,bedava.

            RAHAT
Şu kavga bir bitse dersin,
Acıkmasam dersin,
Yorulmasam dersin;
Çişim gelmese dersin,
Uykum gelmese dersin;
Ölsem desene!


          MAHSUN DURMAK
Sevdiğim insanlara
Kızabilirdim,
Eğer sevmek bana
Mahsun durmayı
Öğretmeseydi.

6 Ocak 2014 Pazartesi

TESS'DEN GÖLGESİZLERİN TUTKULU DANSI BİTTİ...

Tess Gerritsen,polisiye-macera  kitaplarında en sevdiğim yazarlardan biriydi.Ancak son iki romanda tarz değişikliğine gitti.Bu roman da değişiklik daha bariz.Sanırım aşk romanlarının daha çok satıldığı düşüncesiyle biraz maddi verilmiş bir karar.Oysa kendi tarzında gerçekten iyi bir yazar.Hayranı olarak hayal kırıklığı yaşadım doğrusu.Bana biraz kendinden ödün vermek gibi geliyor.Umarım eski Tess geri döner.
 Kitabın konusuna gelecek olursak;
Aristokrat bir beyle hırsız bir aileden gelen zeki ve çekici bir bayanın aşkla yoğrulmuş kaçma-kovalamaca öyküsü.Sanat eseri kaçakçılarını yakalayıp kendini temize çıkarmaya çalışan Clea'nın yolu tam bir beyefendi olan Jordan ile çakışır ve olayı birlikte çözmeye çalışırlar.
Aşk ve macera sevenlerin çabucak okuyacağı güzel bir kitap.Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle...

4 Ocak 2014 Cumartesi

YENİ YAZAR-YENİ KİTAP"BEN ÖLMEDEN ÖNCE"

Zaman zaman düşündüğümüz;"bu gün hayatta ki son günüm olsaydı ne yapardım?"sorusunun romana dökülmüş hali.Etkileyici ve esprili bir anlatım dili var.Lise hayatının tüm iyi ve kötü yönlerini içeren,gençlik ve arkadaşlık üzerine yazılmış bir çırpıda okuyabileceğiniz güzel bir kitap.
Her gün hayatınızın son gününü tekrar tekrar yaşamak zorunda kalsanız neleri değiştirirdiniz? En büyük kötülük en yakınından mı gelir?Aşk bazen burnunuzun ucundadır ama fark etmezsiniz.Ana fikirleri bu üç cümlede gizli.Beğenenler okusun.