29 Ekim 2013 Salı

YAŞADIĞINIZ HER AN İÇİN ŞÜKRETMENİZİ SAĞLAYACAK BİR KİTAP"BİR DÜŞTEN İBARET"

   MOLOKA'I BİR DÜŞTEN İBARET romanı bazen isyanla bazen hüzünle çoğu zamanda aldığınız her sağlıklı nefese şükrederek okuyacağınız sarsıcı bir kitap.
  Okumayı bitirdiğimde derin bir oh çektim, ana kahramanın yerinde olmadığım için. Eminim okuyanlar da benimle aynı fikri paylaşacaktır.
   Henüz yedi yaşınızdayken sırf başkaları sağlıklı yaşasın diye ailenizden ve yaşadığınız topraklardan uzaklaştırılsaydınız ve hayatınızın geri kalanını karantina altında geçirseydiniz neler hissederdiniz?
  Hastalığınızdan dolayı sevdiğinize kavuşamasaydınız ya da çocuğunuz elinizden alınsaydı hala hayata sıkı sıkı sarılabilir miydiniz?
   İnsanlar yıllar geçtikçe teknolojiyle ve gelişen imkanlarla tanışırken siz hala elektrikten ve modern hayattan uzak, ilkel koşullarda yaşamaya terk edilmişseniz isyan etmez miydiniz?
  Daha çocukken ölümle tanışıp hayatınıza giren tüm arkadaşlarınızı teker teker kaybederken, neden hala sıra bana gelmedi diye kafayı yemez miydiniz?
 
   Yukarıdaki tüm bu soruların cevabı kişiden kişiye değişse de içerdiği acı anlam özünde aynı. Bazı insanlar ne yazık ki doğarken ölümle çok çabuk arkadaş olmak zorunda kalıyor. Savaşı ve hayat mücadelesini çok erken öğrenmek zorunda kalıyor. Bizler de onların sayesinde kendimizi şanslı sayıp,onların yerinde olmadığımız için şükretmekten kendimizi alamıyoruz. Acı ama gerçek.
 
  Bu kitap sayesinde bilimin önemini de bir kez daha anlamış bulunuyorum. Kimileri için sadece bir araştırma ve sonuçlarından ibaret olan bir keşif, bir insan için hayati değer taşıyabilir. Bu yüzden araştırmaktan ve düşünmekten vazgeçmemeliyiz. Belki de bu sayede yaşanan acıları bir nebze olsun azaltabiliriz. Birileri için hayat hala devam etmeli ve umut ışığı kendini göstermeli.

 Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşalım...

20 Ekim 2013 Pazar

İKİNCİ ŞANSINI BEKLEYENLER OKUMALI:"YAĞMUR SONRASI"

Sarah  Jıo'nun, yazdığı harika romanlardan biri daha.Benim ikinci Kristin Hannah'ım. Yazarları sıralamak için söylemiyorum.Asla vazgeçilmezlerimden olduğundan. Bir savaşın aşkı ve dostlukları nasıl etkilediğini anlatıyor. Sevginin mi kıskançlığın mı daha güçlü bir duygu olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz. Karakterler,hikaye ve olayların geçtiği yerler çok güzel anlatılmış.
 Gözleriyle konuşan oyuncular gibi duygularıyla kalemlerini oynatan yazarlar benim favorim diyenlerdenseniz bu kitaba bayılacaksınız.
 Kitaptaki bir bölümü size aktarıyorum ki bana göre kitabın özetidir o:
"Hayatında hiçbir zaman rol oynayamazsın,özellikle de aşk söz konusu olduğunda. Sadece kendin ol ve kalbinin sesini asla kulak ardı etme. O sesi dinlemek canını yaksa ya da aklını karıştırsa bile."


11 Ekim 2013 Cuma

SON SEFARAD BİTERKEN...

Yazar Beyazıt AKMAN'a bir kez daha teşekkür ediyorum. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethini anlatan "Dünyanın İlk Günü" romanından sonra dört gözle beklediğim bir romanıydı bu.Son Sefarad da ise Yıldırım Beyazıt dönemini ve o zamanlar Endülüs'e(İSPANYA)yapılan yahudileri kurtarma seferini anlatıyor.Gerek konusu gerekse anlatım şekli bir harika. Bir roman akıcılığıyla sıkılmadan ve zevkle kitap okuyor ve bilmediğiniz tarihsel olayları öğreniyorsunuz. Beyazıt Akman sayesinde tarihin yalnızca savaşlardan ve ülkeler arası çıkar çatışmalarından ibaret olmadığını bir kez daha anlıyorsunuz.Geçmişte yaşamış insanların hayallerini,acılarını,umutlarını ve yaşam mücadelelerini sayfalar arasında hissediyorsunuz.Geçmişi anlamak ve geleceğe daha bilinçli odaklanmak için mutlaka okunması gerektiğine inandığım kitaplardan biri. Kitapta geçen bir sözden çok etkilendim ve size aktarmak istiyorum: "..Bir geminin yelkenleri ve bir kitabın sayfaları akıllı bir insanı istediği her yere götürür.Kitapların sayfaları da yelkenler gibi bembeyazdır,boştur.Onu anlamlı kılan insanın aklıdır." -Bu kitabı okuyup geleceği değerlendirirken aklınızı kullanmanız dileğiyle...